Bir önceki gün fena yorulmuşuz ki öğlene doğru anca kendimize gelebildik. Kendimize gelmemizle Alanya Kalesinin yolunu tutmamız bir oldu. Yoldaşım Mert'le birlikte kalenin fethini kısa sürede gerçekleştirdik. Daha sonrasında ev sahibimiz Ayşegül'ün kitabını kütüphaneye vermemiz icap etti. Kolay gibi gelen bu iş biraz uzun sürdü. Çünkü kütüphane bizim ülkemizde öyle ha deyince bulunacak bir yer değil. O kadar kişiye sormamıza rağmen kütüphanenin yerini bilen bir kişi çıkmadı. Galiba bizim toplum için hala gerekli bir yer olarak görülmüyor. Bir şekilde o işi halledip evden eşyalarımızı toplayıp kaldığımız yerden gezimize devam ettik. Alanya çıkışına doğru görülmesi gereken Dim Çayı ve mağarasına gitmeye niyetlendik. İlk olarak tabelalardan Dim Mağarasını görünce o tarafa yollandık. Mağara içi dikit ve sarkıtlarla dolu yaklaşık 400 metre uzunluğunda ve buz gibi bir havası var. Tam öğlen üzeri bizim için en ideal yerdi. Görselliği gayet doyurucu mağarada üstüne birde görevli bir çalışanın mağara akustiğiyle ney çalması kulağımızın pasının silinmesini sağladı. Huzurlu mağara gezimizden sonra birde çayı görelim dedik. Fakat üzerine kurulmuş işletmelerden dolayı bu hedefimizi gerçekleştiremedik. Bari üzerinde kurulu barajı görelim dediysek de yol yapım çalışmaları ona da engel oldu. Böylece Alanya sınırlarından çıkmak gerektiğini anladık. Antalya'nın son ilçesi olan Gazipaşa'yı mola yeri olarak belirledik. Burası konumundan dolayı pek fazla gelişememiş küçük bir sahil şehri olmaktan öteye geçememiş. Sahiline inmeye çalışmakta bizim için tamamen bir işkenceye dönüştü. Yol çalışması nedeniyle sanırım tek büyük caddesi de berbat edilmiş haldeydi. Son bir gayretle sahile ulaştık. Bu moladan çok bize yorgunluk verdi. Gazipaşa - Anamur arası virajlarıyla nam salmış bir yer. Rota belirlerken tavsiye aldığım arkadaşlar Konya üzerinden gitmenin daha mantıklı olacağını söylemişti. Fakat asfalt düzgün olduktan sonra virajlar bizim için eğlenceye dönüşüyor. Hele birde dağ yamaçlarından yükselip manzara şahane moduna geçince keyfimize diyecek yoktu. Bende her virajdan sonra fotoğraf çekme isteği oluşurken Mert yola devam etmek istiyordu. Bu da beni hareket halinde fotoğraf çekmeye teşvik etti. Anamur'a yakın dağlarda tüneller açarak yolu düzeltme çalışmalarına rast geldik. Fakat daha hiç biri etkin olarak kullanılmıyor. Anamur'a indiğimiz ilk anda Kaş civarından alışık olduğumuz alabildiğine sera manzarası bizi karşıladı. Mert'in teyzesinin evine varabilmek için aynı yolu 4 defa geçmek zorunda kalsak da sonunda eve ulaştık. Bülent abiyle Anamur gecesinde bir motor turu yaptık. Eve dönüp Mert ile güzel muhabbetler içine daldık. İnsanlar beraber yapılan seyahatlerde tanınır dedikleri gibi...
![]()
Alanya kalesi
Dim Çayı
Dim Mağarası
Dim Mağarası
Gazipaşa sonrası tırmanış
Tırmandık galiba
Bulutların arasından geçişler
İkinci ilimize giriş
Anıtlı'dan manzara
Anamur'a girişte yol kenarları satıcıları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder